Öğrenmenin 7 Prensibi
Öğrenmenin Sosyal Boyutu: Öğrenmenin en temel prensibi sosyal boyutudur. Öğrenilen bilgi kişinin sosyalleşmesine, toplum içinde etkin olmasına katkı sağlamalıdır.
Tüm bilgiler toplumların yaşamlarıyla kompleks bir haldedir: Bu tam olarak şu demektir. İnsanlar yaşadıkları toplumlar ile entegre bir haldedir ve yaşadıkları toplumlar ile entegre olduklarından bilgileri de yani de öğrendiği şeyler de toplumun mevcut hallerinden ortaya çıkan verilerdir.
Öğrenme bir üyelik çalışmasıdır: Bireyin tek başına bir şeyler öğrenmesi zordur, o yüzden öğrenme eyleminin gruplar bazında yapılması idealdir.
Öğrenme uygulama yapmayı da gerektirir: Bilgi eğer pratiğe dökülmez ise çok kolay unutulur ve anlamını yitirir. O yüzden öğrenilenler uygulamaya dökülmelidir. İngilizce öğrenen bir kişi, İngilizce pratik yapmalıdır örneğin.
Katılım ve yetkilendirme öğrenmenin en temel öğeleridir: Öğrenmenin en temel koşullarındandır. Kişi hangi düzeyde eğitim alırsa alsın kendisini bu alanda sorumlu görmeli bir diğer deyiş ile yetkilendirmeli ve tam katılım sağlamalıdır. Aksi halde öğrenmek çok da kolay değildir.
Öğrenememenin en temel nedeni öğrenme sürecine katılımda bulunulmamasıdır: Öğrenmenin en temel prensipleri arasında yer alan bu yöntemde nasıl uzaktan eğitim gören insanlar, sınavlara girdiklerinde çok zorlanıyorsa, eğitime doğrudan katılmadan, soru sormadan, içselleştirmeden öğrenmek çok da mümkün değildir. Kişi konuyu bilse de bilmese de öğrenme sürecine olabildiğine katkı sunmalıdır.
Ömür boyu öğrenme kavramı asla unutulmamalıdır: Öğrenme olayı sınırsız bir olaydır. İnsan ölene dek bir şeyler öğrenebilir. Öğrenmenin yaşı yoktur. Okumak için illa akademik kariyer yapmak da gerekmez. Toplumun neresinde yaşanırsa yaşansın, insanlar bir şeyler öğrenebilir.
